19 Ocak, 2018

KARNE HEDİYESİ

Yarıyıl tatiline girmeden önceki son gün, son dersler, karne heyecanı. Çocukluğumuzun silgi kokulu sınıflarından kalma bu duyguyu bir öğretmen olarak hala duyabiliyorum ve bunu eski anı raflarımın arasında tutarken, artık karneyi alan değil veren olsam da bir okulda öğrenciler arasında bugünün tadını çıkarıyorum. Etrafı seyrediyorum, çocukların karne hediyeleri konuşmalarını, heyecanla anlattıkları tatil planlarını dinliyorum. Düşünüyorum. Ne tatlı geliyordur koca bir okul dönemi sonrasında anneanneye, babaanneye, dedeye karneyle koşmak. Karne hediyesi telaşına giren anne babaları düşünüyorum. Geçmişte çocuklarına karne hediyesi diye kedi, köpek aldığına şahit olduğum birkaç anne baba geliyor aklıma. Yine bununla ilgili bir şeyler yazasım geliyor, kızıyorum, ben köpekmişim de bir hediye paketine sarılıp, kurdeleyle benimle tam ne yapacağını bilemeyen ama yine de sevinçten deliye dönen bir insana sunulmuşum gibi kızıyorum.
Ne yazacağımı ve neden yazacağımı bilmiyorum. Çünkü herkes yine bildiğini okuyacak diyorum. Sonra ben yine de yazayım, belki bir kişi görür ve bir tanesine engel olurum diyorum. Törenin ortasında bahçeye çıkıp ÇOCUKLARINIZA KARNE HEDİYESİ OLARAK HAYVAN ALMAYIN. ONLARI EŞYA GİBİ GÖRMELERİNİ SAĞLAMIŞ OLUYORSUNUZ BUNU YAPARAK. ONLARIN SİZDEN BİR FARKI YOK! ALMAK İSTİYORSANIZ BARINAKTAN ALIN VE BUNUN ADINI KARNE HEDİYESİ KOYMAYIN!  diye bağırmak istiyorum ama sonra bunun delice bir hareket olacağını ve herkesin hareketime takılıp, ne dediğimi tam dinlemeyeceklerini düşünüyorum. Sonra benim de arkamdan Panter Cemile falan diye alay edecekler. Hem bu konuşmayı çok uzun buluyorum. İnsanların artık uzun cümlelere, konuşmalara katlanamadıklarını hatırlıyorum. Sonra çocuklarına alacak hediye bulamayanlara bir hediye listesi önerisi yapmayı düşünüyorum. Kitap, defter, oyundan başka bir şey gelmiyor aklıma. Ben bunu yazayım en iyisi, insanlar bunun altına yorumlarla hediye önerirler belki, belki de kendi aldıklarını yazarlar diyorum.