21 Şubat, 2013

BUGÜN FİLMLERDEN JOHN CARNEY, "ONCE"


Söylenmemiş bir cümle, daha doğrusu çevirisi yapılmamış bir cümle neleri değiştirebilir? Hayatlardan, ellerden kayıp giden aşklar, insanlar neler değiştirebilir? Değiştirmeli midir? Mantık ve duygular arasında kaldığımızda, oradan oraya uçuşurken, ardımızda bıraktığımız, yerimizde sağlam durmamızı isteyen, kendisine dair sorunları çözme ihtimaliyle çözememe ihtimali arasında gidilip gelinen sevgili bize ne verebilir, bizden ne alabilir? Daha da önemlisi, biz ona bir şey verebilir miyiz? Artık, verebilir miyiz? Evlerde yaşayan, oturan, yemek yiyen, film izleyen, çocuklarına bakan çiftlerin teklerinden kaçı pencereden dışarı bakıp bir başkasını düşünür? Aşk insana nerde ne yapabilir? Çizgisi nerdedir, nerden öteye geçilmez; yasak bölge nerde başlar? Aşk nerde yakalanır, nerde kaybedilir? Filme seslenebiliriz belki ara ara, “Hayır yaa, söylesene, yapsana,” diye. Nasıl yani, nasıl, nasıl, nasıl?! diye düşünürüz, düşünürüz… Filmin şahane müzikleriyle daha da güzel düşünürüz…



Şahane bir müzik ziyafeti eşliğinde ellerimizde, yüzlerimizde dağılan aşk hikayesi hem keyif veriyor, hem can acıtıyor bu filmde. Avrupa filmlerinde çok da görmeye alışkın olmadığımız türden insanlar, hayatlar, evler görüyoruz. O kadar gerçek ki… Bu filmle ilgili söyleyebileceğim en belirgin şey çok içten oluşu. Filmin doğal atmosferi oyuncuların doğallıklarıyla bütünleşince her şey çok dokunulabilir olmuş ve detaylar, dış mekanlar, etraftaki insanlar ayrıca samimi olmuş. Adı “ilişki” olmayan böyle güzel ve uyumlu bir ilişki ancak gerçek bir hikayede böyle sonlanabilir zaten sanırım. =) İzlediğim en güzel aşk filmlerinden; filmin aşktan öte bir duygusu var, aşkla dinlettiği müzikleri, aşkla müzik yapan müzisyenleri var…

2 yorum:

  1. Açıklamanızı okudum, film'i izlemek için hemen aramaya koyuldum :) Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  2. Ne demek, ben çok sevindim asıl! Umarım seversin, yorumlarını beklerim. =)

    YanıtlaSil