03 Aralık, 2011

SAĞDUYUNUN ÇIĞLIĞI: TÜKETMEYİN BENİ!


Şu aralar nişan ile nikâh arasındaki dönemleri yaşamanın verdiği bir algıda seçicilik midir, yoksa yaşın ilerlemesinin bir getirisi midir bilmem ama çoğu arkadaşım ya evlenmekte, ya nişanlanmakta, ya sözlenmekte, ya kına yapmakta vs vs… Gördüğünüz gibi bu törenin aşamaları sayarken bile yoruyor. Çoğu arkadaşımın bana “kına yapacak mısın, nişanda ne giyeceksin, peki ya gelinlik aldın mı, aaa daha kıyafet ayarlamadın mı? Düğün dediğin biraz ihtişamlı olmalı! Sonuçta hayatında bir kere olan bir şey!” gibi söylemlerinden muzdarip, garip hatta biraz grip ve nezleyim. En “Yok canım ne önemi var!” diye insanların bile, “aaa, önemsiz olur mu! Sonuçta hayatında bir kere olan bir şey!” demelerinden çok fena sıkılmış durumdayım. Düşünmekteyim. Evet, o gün çok özel bir gün, çok güzel bir gün! Ama bu çıldırmak ve deliler gibi para harcamak için yeterli bir neden değil! O gün insanın kimyasının değişmesi, zorlukla biriktirdiği 30000 TL gibi bir parayı bir gecede harcaması gerektiği fikri, evleniyorum diye ortalığı kavurup, sonra da 3000 TLlik bir koltuk takımı için 18 ay taksit ödemesi fikri bana biraz akılsızca geliyor. Nişan gününden bir gün önce bir arkadaşımdan kıyafet buldum, bence çok da süper oldu. Nikâh günü için de yine bir arkadaşımın eskiden kullanmış olduğu bir gelinlik giyip o günü atlatmayı planlıyorum. Eğer böyle bir imkanım olmasaydı, bunu yine asgaride atlatmak için çabalardım. Tüm kadınlar gibi ben de o günün gerçekten özel olduğunu düşünüyorum. Ama özel demek, kabarık ve pahalı bir gelinlik, ve insanlara “Vaaay, harika bir düğündü!” dedirtecek bir mekanda, çok şık bir düğün için paralar dökmek mi demek? Bunu isteyen birçok arkadaşımın kendisi için değil, akrabaları, dostları için bunu istediği, içten içe bir gösteriş arzusuyla yanıp tutuştuğu fikrindeyim. Herkesin “Belma’nın kızını gördün mü? Ne güzel düğün yaptı!” demesi hayatımızda neyi değiştirebilir, bu günü bizim için ne kadar özel kılar bilemiyorum. “Sevdiği” erkeğin başının etini yiyen ve onu da isterim, bunu da isterim, ben özelim, bu gün de hayatımın en özel günü, diyen kız arkadaşlarım. Unutmayın ki, o erkek için de çok özel bir gün ve onun hayatında da bir kere gerçekleşecek harika bir olay bu. Neden biz kadınlar gibi yaklaşmıyor bu olaya peki bu erkekler?? Kadın erkek ilişkilerinde kadından yana olmak için saçmalama noktasına gelebilecek ben neden şu an gerçekten kadınları bu konuda anlayamadığımı haykırma gereği duyuyorum? O da olsun, bu da olsun, gelinliğim çok ultrasonik olsun, bir de herrrrkeslerin ağzı açık kalsın, havamı yapayım dedikten sonra delirmişçesine para döktüğünüz bir düğün bir ilişkiyi ne kadar güzelleştirebilir, merak ediyorum. Ben kot pantolonla nikaha gitmek istemem, o gün çok güzel olmak isterim, o günün özelliğini her anıyla yaşamak için bir çok şey yaparım ama bunun para saçarak olacağına inanmıyorum. Çok sevdiğim, evlenmek üzere olan erkeklerden ise duyduğum “Yahu özel olsun, o da olsun, bu da olsun dedi. Oldu, tabii ki olsun. Çok seviyorum ve aşığım, ona değer ama önümüzdeki altı ay belimi doğrultmakta güçlük çekeceğim, nasıl olacak bilmiyorum!” Kadınların hiç hoşuna gitmese de bu fikir, o günü özel yapanın bir gecede harcanan ve normalde birkaç ayda harcadığımız, birçok insanın hayatını kurtaracak bir para olmadığını düşünüyorum. Lütfen o özel ve güzel günü, başkaları mutlu olsun diye, kendimiz ve sevdiğimiz kişi için kabusa çevirmeyelim. “Mutlu olalım, sevdiklerimiz yanımızda olsun, yeter” diyebilelim. Beynimize yer etmiş şu kurallar, olması gerekenler, ışıklı dizi sahneleri yüzünden gözümüzün dönmesine mani olmaya çalışalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder